Ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarına giriş için büyük bir önem arz eden Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuruları, son yıllarda dikkat çekici bir düşüş göstermeye başladı. 2023 yılı itibarıyla yapılan başvurularda yaşanan bu azalma, eğitim politikalarından öğrencilerin beklentilerine kadar birçok faktörü barındırıyor. Peki, YKS başvurularındaki bu düşüşün nedenleri nelerdir? Öğrenci ve ailelerin karar verme süreçlerinde hangi etkenler etkili oluyor? İşte tüm bu sorulara cevap arayacağımız bir analiz.
YKS'ye yapılan başvurular, öğrencilerin üniversiteye girişteki en belirleyici adımını temsil etmekte. Ancak bu yıl birçok öğrenci, başvuru sürecinde tereddüt yaşadı. 2023 yılındaki başvurulardaki azalmayı analiz etmek, ilk olarak eğitim sistemimizde gerçekleşen değişiklikler ve yükseköğretim kurumlarının niteliği ile doğrudan ilgilidir. Üniversiteler arasındaki rekabetin artması ve bazı kurumların akademik standartlarının düşmesi, öğrencilerin motivasyonunu etkileyen faktörlerden biri. Özellikle, oluşan negatif algılar, birçok öğrenciyi alternatif kariyer yolları araştırmaya yönlendirdi.
Bir diğer dikkat çekici nokta ise, pandemi süreci sonrası öğrencilerin eğitim anlayışında meydana gelen değişikliklerdir. Yaşanan belirsizlikler, birçok öğrenciyi yükseköğrenim tercihlerini sorgulamaya itti. Bazı öğrenciler, online eğitim deneyimlerinin ardından, gelişen teknolojiler sayesinde iş bulma yeteneklerinin daha fazla ön planda olduğunu düşünerek daha fazla pratik ve doğrudan iş hayatına geçiş sağlayan kurs ve programlara yönelmeyi tercih etti. Bu durum, YKS başvurularında bir azalmaya yol açtı.
YKS başvurularındaki düşüşün bir diğer önemli nedeni ise ekonomik faktörlerdir. Ülkemizdeki ekonomik dalgalanmalar, öğrencilerin üniversiteye başlama kararı üzerindeki etkisini giderek artırıyor. Okul masrafları, barınma giderleri ve yaşam standartları gibi ekonomik endişeler, pek çok gencin eğitim hedeflerini gözden geçirmesine neden oldu. Bazı öğrenciler, özellikle büyük şehirlerdeki üniversitelerin yüksek maliyetleri karşısında, daha uygun fiyatlı eğitim alternatiflerini veya mesleki kursları tercih etmeye başladı.
Diğer bir açıdan, mezuniyet sonrası iş bulma imkânlarının yetersizliği de gençlerin YKS başvuru kararlarını etkileyen bir başka faktördür. İstihdam oranlarının düşüklüğü, mezun olan birçok gencin iş bulmakta zorlandığını ortaya koyuyor. Bu durum, eğitim almayı cazip kılacak unsurları azaltmakta; birçok öğrenci, üniversite diplomasının kendileri için yeterli olmayacağına inanarak, sektörel deneyimi artırmayı ya da alternatifi olan mesleki yolları seçmeyi düşünüyor.
Sonuç olarak, YKS başvurularındaki düşüş, çok sayıda dinamik ve karmaşık etkenlerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Eğitim sistemindeki değişikler, öğrencilerin algısı, ekonomik koşullar ve iş bulma imkânları, bu düşüşün altında yatmaktadır. Eğitimde reform yapılmadığı sürece, öğrencilerin yükseköğretim için verdikleri öneme yaklaşmak her geçen gün daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Yükseköğretim kurumlarının, bu süreci değerlendirip öğrenci beklentilerine uygun adımlar atması güncel bir gereklilik haline gelmiştir. Unutulmamalıdır ki, geleceğimizin teminatı olan gençler, eğitimin sunduğu fırsatlarla yönlendirilmelidir.